It's gonna be a challenge.
- Bu bir meydan okuma olacak.
That would be a challenge.
- Bu bir meydan okuma olur.
His brazen act of defiance almost cost him his life.
- Onun yüzsüzce meydan okuma hareketi neredeyse hayatına mal oluyordu.
Confrontations are part of Fadil's everyday life.
- Meydan okumalar Fadıl'ın gündelik hayatının bir parçasıdır.
I love challenging myself.
- Ben kendime meydan okumayı severim.
Tom just kept challenging me.
- Tom bana meydan okumaya devam etti.