The refugees in that camp have been living from hand to mouth for a month.
 - O kamptaki mülteciler bir aydır kıt kanaat geçinmektedirler.
Tom applied for refugee status.
 - Tom mülteci statüsü için başvuruda bulundu.
Tom was caught harboring a fugitive.
 - Tom bir mülteciye yataklık ederken yakalandı.
The refugees in that camp have been living from hand to mouth for a month.
 - O kamptaki mülteciler bir aydır kıt kanaat geçinmektedirler.
Tom applied for refugee status.
 - Tom mülteci statüsü için başvuruda bulundu.
The embassy denied political asylum to foreign refugees.
 - Elçilik, yabancı mültecilere siyasi sığınmayı reddetti.
Refugees hid under the bridge.
 - Mülteciler köprünün altında saklandı.
Food and blankets were given to the refugees.
 - Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.