He wore a very loud necktie.
- Çok parlak bir kravat taktı.
You are always wearing a loud necktie.
- Her zaman parlak renkli kravat takıyorsun.
That tie suits you very well.
- Bu kravat sana çok iyi uyuyor.
I gave my father a silk tie.
- Babama bir ipek kravat verdim.
I plan to wear a black tie.
- Siyah bir kravat takmayı planlıyorum.
Tom asked me if I had a black tie he could borrow.
- Tom, ödünç alabileceği bir kravatım olup olmadığını sordu.