Servet gittikçe daha konsantre oluyor.
- Wealth is becoming more and more concentrated.
Onun söylediklerine konsantre oldum.
- I concentrated on what he was saying.
Ben, dikkatimi konuya yoğunlaştırdım.
- I concentrated my attention on the subject.
Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
- Taro concentrated on memorizing English words.
Tüm sorunlarınız kalbinizde yoğunlaşmıştır, bu nedenle kendiniz incelemelisiniz.
- All your problems are concentrated in your heart, so you just need to examine yourself.
Tom işine yoğunlaştı.
- Tom concentrated on his work.
Tüm enerjimi sorun üzerinde yoğunlaştırdım.
- I concentrated all my energies on the problem.
Odaklanmış kalman gerekiyor.
- You need to stay focused.
Odaklanmış kalmanı istiyorum.
- I need you to stay focused.
Everyone needs to stay focused.
- Jedermann muss konzentriert bleiben.
She focused on her work.
- Sie konzentrierte sich auf ihre Arbeit.