It feels like somebody's turned on the air conditioning.
- Birisi klimayı açtı gibi geliyor.
I'm accustomed to sleeping in a room without air conditioning.
- Bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım.
As I'm sensitive to heat, I can't live comfortably without air-conditioning in summer.
- Ben ısıya duyarlı olduğum gibi, yaz aylarında klima olmadan rahatça yaşayamam.
None of these offices have air-conditioning.
- Bu ofislerden hiçbirinin kliması yok.
Without an air conditioner, people nowadays cannot live.
- Klima olmadan, insanlar günümüzde yaşayamıyor.
I want a compact car with an air conditioner.
- Ben klimalı küçük bir araba istiyorum.
A large quantity of air-conditioners has been sold since the temperature is high.
- Sıcaklık yüksek olduğu için büyük miktarda klima satıldı.
It's freezing in here! Can somebody turn off the air-conditioner?
- Burası buz gibi! Biri klimayı kapatabilir mi?