My parents enjoy skiing every winter.
- Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.
She likes dancing in a disco better than skiing.
- Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
I don't think Tom likes to ski.
- Tom'un kayak yapmaktan hoşlandığını sanmıyorum.
I think Tom doesn't like to ski.
- Bence Tom, kayak yapmaktan hoşlanmıyor.
I broke my leg skiing.
- Kayak yaparken bacağımı kırdım.
He broke his leg skiing.
- Kayak yaparken bacağını kırdı.
They went skiing during their date.
- Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
I often went skiing in the winter.
- Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.