The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine.
 - Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.
The vessel was loaded with coal, lumber, and so on.
 - Gemi kömür, kereste, ve benzeri şeylerle yüklüydü.
Tom works for a company that sells charcoal.
 - Tom mangal kömürü satan bir şirket için çalışıyor.
Tom does not know the difference between charcoal and carbon.
 - Tom kömür ve karbon arasındaki farkı bilmiyor.
The detectives walked through charred ruins of the factory.
 - Dedektifler fabrikanın kömürleşmiş kalıntılarında yürüdüler.
Tom does not know the difference between charcoal and carbon.
 - Tom kömür ve karbon arasındaki farkı bilmiyor.