Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
 - The mayor presented him with the key to the city.
Araba anahtarlarımı unuttum.
 - I have left my car keys behind.
Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer
 - It goes without saying that honesty is the key to success.
Anahtarımı yolda iken kaybetmiş olmalıyım.
 - I must have lost my key along the way.