İngilizce - Türkçe
in-vain teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- boşuna
Ben onunla boşuna dost kalmaya çalıştım.
-I tried to keep in with her in vain.
John sorunu çözmek için boşuna uğraştı.
-John tried in vain to solve the problem.
- boş yere
Tom Mary'yi sanat okuluna gitmesi için boş yere ikna etmeye çalıştı.
-Tom tried in vain to convince Mary to go to art school.
Karısını mutlu etmeye çalıştı fakat boş yere.
-He tried to make his wife happy, but in vain.
- all for nothing
- boşu boşuna
- in vain
- Beyhude, boşuna
- in vain
- abese
- in vain
- nafile
Biz beş dakika kapıyı çaldık, ama nafile.
-We knocked at the door for five minutes, but in vain.
O sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile.
-He tried to give up smoking but in vain.
- in vain
- boşa
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
in-vain teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Without success; ending in failure
On the mountains of truth you can never climb in vain.
- In a disrespectful manner, especially when concerning religion
Thou shalt not take the name of the LORD thy God in vain.
- to no avail; "he looked for her in vain"; "the city fathers tried vainly to find a solution"
- all for nothing
in-vain
Resimler
Videolar
... And I knew if I cast my friends-- they're very vain. ...
Geçmiş
Favoriler