i̇zmari̇t

listen to the pronunciation of i̇zmari̇t
Türkçe - İngilizce

i̇zmari̇t teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

izmarit
{i} butt

My friend was very angry when he saw the driver of the car in front of him throw a cigarette butt out the window. - Arkadaşım, önündeki arabanın sürücüsünün camdan dışarıya bir sigara izmariti attığını görünce çok sinirlendi.

The cause of the fire was his cigarette butt. - Yangının nedeni onun sigara izmaritiydi.

izmarit
stub

Layla had multiple stub wounds to her back. - Leyla'nın sırtında birden fazla izmarit yarası vardı.

izmarit
pill
izmarit
blotched picarel
izmarit
(cigarette) butt
izmarit
cigarette butt

The cause of the fire was his cigarette butt. - Yangının nedeni onun sigara izmaritiydi.

Empty the ashtray, because it's full of cigarette butts. - Kül tablasını boşalt, içi izmarit dolu.

izmarit
cigarette end
izmarit
sea bream
izmarit
end
izmarit
sea bream; butt, fag-end
izmarit
(Tabiat Doğa) (balık, Fam: mercan balıkları) [syn.: izmarit, istrongilos, sarıgöz] sea bream (I)
izmarit
picarel (a fish)
izmarit
stump
izmarit
fag end
izmarit
dog end
izmarit
(Gıda) pickerel
Türkçe - Türkçe

i̇zmari̇t teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

izmarit
İzmaritgillerden, pullu ve kılçıklı bir çeşit ufak balık (Maena smraris)
izmarit
Küçük boy olanlarına koncur, irilerine kanal izmariti denir. İçilmiş sigara artığı: "Kiminiz de kat çıkacak diye, izmarit toplar gibi boyuna gazete kuponu toplarsınız."- Ç. Altan
izmarit
Sigara artığı
izmarit
Ufak bir balık
izmarit
İzmaritgillerden, pullu ve kılçıklı bir çeşit ufak balık (Maena smraris). Küçük boy olanlarına koncur, irilerine kanal izmariti denir
izmarit
Pullu ve kılçıklı, küçük bir balık
izmarit
İçilmiş sigara artığı