Birinin bağırdığını duyduk.
- We heard somebody shout.
John'dan başka hiç kimse onu duymadı.
- Nobody but John has heard of it.
Tom duyulmak için bağırmak zorunda kaldı.
- Tom had to shout to be heard.
Herkes tarafından duyulmak için yeterince yüksek sesle konuştum.
- I spoke in a voice loud enough to be heard by everyone.