hasn't

İngilizce - Türkçe

hasn't teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

{k} has not

İlgili Terimler

hasn

değişmedi

he hasn't got a brass razoo

(Argo) beş parasız

he hasn't got a brass razoo

(Argo) çok fakir

he hasn't got a zack

(Argo) beş parasız

if he hasn't done it again!

Hay Allah yine aynı şeyi yaptı

If he hasn´t done it again!

Hay Allah, yine aynı şeyi yaptı

It still hasn´t penetrated

k. dili Jeton hâlâ düşmedi

if he hasn't done it

Hay Allah, yine aynı şeyi yaptı

it still hasn't

{k} Jeton hâlâ düşmedi

my order hasn't come yet

siparişim henüz gelmedi

my room hasn't been made up

odam temizlenmemiş

İngilizce - İngilizce

hasn't teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

has not

{f} does not possess

Hasn't is the usual spoken form of `has not'. the short form of 'has not'

İlgili Terimler

hasn't got a leg to stand on

cock-and-bull story; nothing of the kind

hasn't slept a wink

did not sleep at all

Has not

nas

Türkçe - İngilizce

hasn't teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

hasnt

İlgili Terimler

has not

{k} hasn't

Heceleme

has·n't

Türkçe nasıl söylenir

häzınt

Telaffuz

/ˈhazənt/ /ˈhæzənt/

Etimoloji

() has +‎ -n't

Videolar

... are covered there. It hasn't destroyed jobs. And as a consequence, we now have a system ...

... That hasn't seemed possible. ...