harman%C3%B6l%C3%A7er

listen to the pronunciation of harman%C3%B6l%C3%A7er
Türkçe - Türkçe

harman%C3%B6l%C3%A7er teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

harman ayı
Ağustos: Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 8. ayı olup 31 gün çeker. Türkçe'de bu aya "Harman ayı", "Lobut ayı" da denir. Kimi yerlerde bu ay için "Temmuz" ayı gibi "Orak ayı" dendiği de olur
harman
Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi: "Harmana giren tozsuz çıkmaz"- Atasözü
harman
Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi
harman
Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek taneleri başaklardan ayırma işi
harman
Tahılı aletler kullanarak başaktan ayırma işi
harman
Selüloz açılması aşamasından başlayıp kâğıt veya karton sayfasının meydana gelmesine kadar kullanılan bir veya birkaç kâğıt hamuru ile diğer malzemelerin meydana getirdiği sulu süspansiyon
harman
Bu işin yapıldığı yer veya mevsim: "Çocuğum başka çocuklarla beraber harmanda düvene binmiş dönüyor."- R. N. Güntekin
harman
Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
harman
Tütün, çay ve içki gibi maddelerin birkaç çeşidi birbirine katılıp karıştırılması
harman
Bu işin yapıldığı yer veya mevsim
harman sonu
Harmandan sonra kalan, toprakla karışmış tahıl
harman sonu
Büyük bir varlık veya işten sonra kalan bölüm
harman yeri
Üzerinde harman dövülen, sıkıştırılmış sert toprak alan
Türkçe - İngilizce

harman%C3%B6l%C3%A7er teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

har vurup harman savurmak
squander
harman
blend

I like this blend of coffee. - Bu kahve harmanını severim.

harman
harvest
harman
threshing

You are threshing wheat. - Sen buğdayı harman ediyorsun.

We are threshing wheat. - Biz buğday harmanlıyoruz.

har vurup harman savurmak
slather
har vurup harman savurmak
blue
har vurup harman savurmak
to waste, to squander, to misspend
har vurup harman savurmak
waste away
har vurup harman savurmak
launch out
harman
blending; blend (of tobacco, tea, etc.)
harman
print. collating, gathering (of pages, signatures, etc.)
harman
trashing
harman
harvest, harvest time
harman
slang slightly high on hashish
harman
threshing; threshing floor; grain for threshing; harvest, harvest time; blend, admixture
harman
threshing floor; threshing field
harman artığı saman
tailings
harman döveni
flail
harman dövme
threshing
harman dövme makinesi
thrashing machine, thrasher
harman dövmek
to thresh
harman dövmek
to thresh grain
harman dövmek
thresh
harman dövmek
thrash
harman dövücü
thrasher
harman dövücü
thresher
harman etmek
to blend
harman etmek/yapmak
1. to blend (tobacco, tea, etc.). 2. print. to collate, gather (pages, signatures, etc.)
harman makinesi
harvester
harman makinesi
1. threshing machine, thresher. 2. print. collator
harman makinesi
threshing machine
harman savurma
winnow
harman savurma makinesi
van
harman savurma makinesi
winnowing machine
harman savurmak
to winnow
harman savurmak
winnow
harman savurmak
to winnow grain
harman sonu
1. the end of the threshing season. 2. residue of grain (mixed with stones and dust), gleanings. 3. remnants of a fortune or business
harman sonu
harvest home
harman sonu dervişlerindir
(Atasözü) The humble and patient get what is left over from the rich
harman sonu ziyafeti
harvest home
harman yeri
threshing floor; threshing field
harman yeri
threshing-floor
harman yeri
threshing floor
harman çevirmek
to go around in circles
harman çorman
(Konuşma Dili) in utter disorder, mixed up, topsy-turvy, higgledy-piggledy
burununun yeli harman savurmak
1. to be very conceited. 2. to be in a towering rage, be breathing fire
gün ola harman ola
(Konuşma Dili) One day its time will come
harman%C3%B6l%C3%A7er