Avustralya'da ocak ayında esnaf hizmetini almak mümkün değildir. Onların hepsi tatildedirler.
- It is impossible to obtain the services of a tradesman in January in Australia. They are all on holiday.
Kötü bir esnaf aletlerini suçlar.
- A bad tradesman blames his tools.
Hans Alman bir işadamıdır.
- Hans is a German businessman.
Tom, başarılı yakışıklı bir işadamıydı.
- Tom was a successful handsome businessman.
Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.
- I used to dream about being a successful businessman.
Tom bir iş adamı olmak için uygundur.
- Tom is fitted to become a businessman.
Tom bir sürü para kazanmış zeki bir işadamıydı.
- Tom was an astute businessman who made a lot of money.
Tom saygın bir işadamıdır.
- Tom is a respectable businessman.
A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen.
- Ein japanischer Geschäftsmann kaufte das Kunstwerk für 200 Millionen Yen.
Learning Klingon will be of great use for his career as a businessman.
- Klingonisch zu lernen wird ihm für seine Karriere als Geschäftsmann sehr von Nutzen sein.