female child

listen to the pronunciation of female child
İngilizce - Türkçe
kız çocuk
girl
kız

O, Kanadalı bir kızla evlendi. - He married a Canadian girl.

Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum. - I sometimes wonder if I am a girl.

girl
kadın

Bu kız bir kadın oldu. - This girl has become a woman.

Küçük kız güzel bir kadın oldu. - The little girl grew into a beautiful woman.

girl
sevgili

Sevgilisi de oradaydı. - His girlfriend was there, too.

Sevgilisi okul oyunu için başka bir kızı öpmek zorunda olduğu için Mary mutsuz. - Mary's not happy that her boyfriend has to kiss another girl for the school play.

girl
kadın işçi
abuse of female child
kız çocuklarının suistimali veya tecavüzü
girl
bayan dost
girl
girl scout kız izci
girl
{i} k.dili. kız arkadaş
girl
{i} kız arkadaş

Kız arkadaşına doğru koştum. - I ran into your girlfriend.

Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin? - How can you be sure your girlfriend isn't faking her orgasms?

girl
{i} hizmetçi kız
girl
girl friend yakın kız arkadaş
girl
girlhoodkızlık çagı
İngilizce - İngilizce
a youthful female person; "the baby was a girl"; "the girls were just learning to ride a tricycle"
a youthful female person; "the baby was a girl"; "the girls were just learning to ride a tricycle
girl
female child

    Heceleme

    fe·male child

    Türkçe nasıl söylenir

    fimeyl çayld

    Telaffuz

    /ˈfēˌmāl ˈʧīld/ /ˈfiːˌmeɪl ˈʧaɪld/