Tom ve Mary'nin evi çok dağınık.
 - Tom and Mary's house is very untidy.
Tom'un masası o kadar dağınıktı ki, temizlikçi odayı temizlemeyi reddetti.
 - Tom's desk was so untidy that the cleaner refused to clean the room.
Onun uzun ve düzensiz saçları bir aslan yelesine benzerdi.
 - His long and untidy hair was similar to a lion's mane.
Tom çok düzensiz, değil mi?
 - Tom is very untidy, isn't he?