zeit verbringen

listen to the pronunciation of zeit verbringen
Deutsch - Türkisch

Definition von zeit verbringen im Deutsch Türkisch wörterbuch

die Zeit verbringen
vakit geçirmek
Englisch - Türkisch

Definition von zeit verbringen im Englisch Türkisch wörterbuch

spend time
vakit harcamak
spend time
zaman harcamak

Tom hapiste zaman harcamak istemiyordu. - Tom didn't want to spend time in jail.

Biz şimdi Tom ile zaman harcamak zorundayız. - We have to spend time with Tom now.

spend time
{i} harcanılan zaman
spend time
{f} zaman harca

Siz her zaman çocuklarınızın hayatta başarılı olmaları için yardım edecek şeyleri yaparak zaman harcamalısınız. - You should always spend time doing things that help your children get ahead in life.

Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir. - Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.

spend time
harcanilan zaman