zarar vererek

listen to the pronunciation of zarar vererek
Türkisch - Englisch
wrecking
deleteriously
zarar ver
{f} harm

It can harm your eyes to read in the sun's light. - Güneş ışığında okumak gözlerine zarar verebilir.

Do you think television does children harm? - Televizyonun çocuklara zarar verdiğini düşünüyor musunuz?

zarar ver
{f} wrecked
zarar ver
{f} wrecking
zarar ver
{f} damage

Smoking does damage your lungs. - Sigara içmek akciğerlerinize zarar verir.

Tom was afraid that the typhoon would damage his house. - Tom tayfunun evine zarar vermesinden korkuyordu.

zarar ver
{f} damaging

Tom is damaging his reputation. - Tom kendi ününe zarar veriyor.

Pollution is damaging our earth. - Kirlilik dünyamıza zarar veriyor.

zarar ver
{f} wreck

You're going to wreck your eyesight if you play games all the time. - Sürekli oyunlar oynarsan görme yeteneğine zarar vereceksin.

zarar ver
damaged

The accident damaged her car's front wheels. - Kaza, arabasının ön tekerlerine zarar verdi.

They've been damaged. - Onlara zarar verildi.

zarar ver
damages

Alcohol damages the liver. - Alkol karaciğere zarar verir.

zarar ver
disadvantaged
zarar ver
parasitize