yerleşimciler

listen to the pronunciation of yerleşimciler
Türkisch - Englisch
settlers

The settlers accepted the Indians' help. - Yerleşimciler kızıl derililerin yardımını kabul etti.

The settlers embraced the Christian religion. - Yerleşimciler Hıristiyan dinini kucakladı.

Plural of settler
yerleşim
settlement

Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash. - Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.

Sami began a 600 hundred miles journey to the nearest settlement. - Sami en yakın yerleşim yerine 600 yüz millik bir yolculuğa başladı.

yerleşim
housing
yerleşim
(Bilgisayar) place at
yerleşim
habitat
yerleşim
allocation
yerleşim
settling
yerleşim
(Bilgisayar) alignment
yerleşim
location
yerleşimci
settler

The settlers embraced the Christian religion. - Yerleşimciler Hıristiyan dinini kucakladı.

The settlers accepted the Indians' help. - Yerleşimciler kızıl derililerin yardımını kabul etti.

yerleşim
placement
yerleşim
settlement, settling, inhabitting; housing
yerleşim
residential

A factory is not suitable for a residential district. - Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.

I would prefer to live in a residential area, not downtown. - Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.

yerleşim
settlement, settling (of people in a place)
Türkisch - Türkisch

Definition von yerleşimciler im Türkisch Türkisch wörterbuch

yerleşim
Yerleşme, iskân: "Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir."- Anayasa
Yerleşim
iskan
yerleşim
Yerleşme, iskân