yerleş

listen to the pronunciation of yerleş
Türkisch - Englisch
ensconce
settle

The settlers did not always honor the treaties. - Yerleşimciler, yapılan anlaşmalara her zaman saygı göstermediler.

Tom is ready to settle down and start a family. - Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.

settle down

Let's all settle down here. - Hepimiz buraya yerleşelim.

Tom is ready to settle down and start a family. - Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.

{f} settled

They settled in Japan. - Onlar Japonya'da yerleştiler.

They settled in Canada. - Onlar Kanada'ya yerleştiler.

{f} ensconcing
settle in

They found it easy to settle in the United States. - Onlar Amerika Birleşik Devletleri'nde yerleşmeyi kolay buldular.

They are planning to settle in New Zealand. - Yeni Zelandaya yerleşmeyi planlıyorlar.

embed
populate
reside

I would prefer to live in a residential area, not downtown. - Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.

Tom and Mary live in a quiet residential neighborhood. - Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.

{f} site
indwell