yenilenebilir

listen to the pronunciation of yenilenebilir
Türkisch - Englisch
renewable

We must develop renewable energy sources. - Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı geliştirmeliyiz.

There is a long way from oil dependence to the renewable energy society. - Petrol bağımlılığından yenilenebilir enerji toplumuna uzun bir yol var.

restorable
yenilenebilir doğal kaynak
(Çevre) renewable resource
yenilenebilir enerji
regenerative energy
yenilenebilir enerji
renewables
yenilenebilir kaynaklar
(Askeri) renewable resources
yenilenebilir yakıt
(Politika, Siyaset) renewable fuel
yenilenebilir enerji
(Çevre) Renewable energy
yenilenebilir enerji kaynağı
(Politika, Siyaset) renewable energy resource
yenilenebilir kaynak
renewable source
yenile
(Bilgisayar) refresh

Did you refresh the page? - Sayfayı yeniledin mi?

Can someone refresh my memory? - Birisi hafızamı yenileyebilir mi?

yenile
recondition
yenile
renew

Tom wasn't sure they would renew his visa. - Tom onların onun vizesini yenileyeceklerinden emin değildi.

I had my driver's license renewed last month. - Ehliyetimi geçen ay yenilettim.

yenile
make new
yenile
{f} renovated

They renovated their grandmother's house and brought in modern furniture. - Onlar büyükannelerinin evini yenilediler ve modern mobilyalar getirdiler.

My neighbor renovated her house completely. - Komşum evini baştan aşağı yeniledi.

yenile
restore

I feel completely restored after a week in the country. - Ülkede bir haftadan sonra tamamen yenilenmiş hissediyorum.

The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management. - Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.

yenile
{f} reconditioned
yenile
renovate

They renovated their grandmother's house and brought in modern furniture. - Onlar büyükannelerinin evini yenilediler ve modern mobilyalar getirdiler.

My neighbor renovated his house completely. - Komşum evini tamamen yeniledi.

yenile
{f} renewed

Curtains and carpets were renewed. - Perdeler ve halılar yenilenmişti.

I had my driver's license renewed last month. - Ehliyetimi geçen ay yenilettim.

yenile
update
yenile
remould
yenile
redo
yenile
retread