Definition von walking, jogging or running but not in a vehicle or on the back of an animal im Englisch Türkisch wörterbuch
- on foot
- tabanvayla
- on foot
- (Konuşma Dili) tabanvay
- on foot
- ayakta
- on foot
- yayan
Oraya ister taksiyle gidin, ister yayan gidin, fazla bir farkı yoktur.
-It will make little difference whether you go there by taxi or on foot.
Yayan mı yoksa otobüsle mi gideceksin?
-Will you go on foot or by bus?
- on foot
- yürüyerek
Onlar yürüyerek büyük kıtayı geçtiler.
-They crossed the vast continent on foot.
JR istasyonuna yürüyerek ulaşmak kaç dakika sürer?
-How many minutes does it take to get to the JR station on foot?
- by foot
- yürüyerek
Erkek kardeşim otobüs beklemiyor, o yürüyerek gidiyor.
-My brother isn't waiting for the bus, he's going by foot.
Oraya yürüyerek gidebilirim.
-I can go there by foot.
- on foot
- ayağa kalkmış
- on foot
- yolunda
- on foot
- yaya olarak
Onlar yaya olarak bir yere gitmeyi reddettiler.
-They refused to go anywhere on foot.
İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır.
-It takes you an hour to go to the station on foot.
- on foot
- iyileşmiş
- on foot
- yaya
İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır.
-It takes you an hour to go to the station on foot.
John ofisine yaya gider.
-John goes to his office on foot.
- on foot
- ayaküstü
Relevante Übersetzungen
Definition von walking, jogging or running but not in a vehicle or on the back of an animal im Englisch Englisch wörterbuch
- on foot
The pub's not far, let's go on foot.
- by foot
- by walking