Tom yerel doğal yaşamı korumak için gücü dahilinde her şeyi yapmaya söz verdi.
- Tom vowed to do everything within his power to protect the local wildlife.
Onlar savaştan sonra evlenmek için söz verdi.
- They vowed to marry after the war.
Ben asla evlenmemek için yemin ettim.
- I have made a vow never to get married.
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
- He vowed to avenge his friend's death.
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
- He vowed to avenge his friend's death.
Tom bunu yapmak için yemin etti.
- Tom vowed to do that.
The rebels vowed to continue their fight until they succeed.