O iki kere düşünmezdi.
- He wouldn't have thought twice.
İki kere iki dört eder.
- Twice two is equal to four.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- He is twice as old as I.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
İki kez evlendi ve yirmiden fazla çocuğu oldu.
- He married twice and had more than 20 children.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.