İki kere iki dört eder.
- Twice two is equal to four.
Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
- A book worth reading is worth reading twice.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.
- Your income is about twice as large as mine is.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
- Brush your teeth twice a day at least.
Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
Ben iki kez intihar girişiminde bulundum.
- I have attempted suicide two times.
İki kez iki hap almama rağmen, baş ağrım hâlâ geçmedi.
- Although I had taken two pills two times, my headache did not go away.
Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı.
- The plane circled the airport twice after taking off.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
If I were you, I wouldn't think twice — but thrice.
- If I were you, I wouldn't think two times, but three times!
I promised to go over to Tom's twice a day to water his starts while he was away.
- I promised to go over to Tom's two times a day to water his starts while he was away.