Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
- A book worth reading is worth reading twice.
İki kere ölç, bir kere kes.
- Measure twice, cut once!
Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.
- Your income is about twice as large as mine is.
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your room is twice the size of mine.
Komite ayda iki kez toplanır.
- The committee meets twice a month.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
- Brush your teeth twice a day at least.
Ben iki kez intihar girişiminde bulundum.
- I have attempted suicide two times.
İki kez iki hap almama rağmen, baş ağrım hâlâ geçmedi.
- Although I had taken two pills two times, my headache did not go away.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
This bridge is twice the length of that one.
- This bridge is two times the length of that bridge.
I've been to Boston twice.
- I've been to Boston two times.