tonfall

Deutsch - Türkisch

Definition von tonfall im Deutsch Türkisch wörterbuch: [der] aksan, şive; kıvraklık

Englisch - Türkisch

Definition von tonfall im Englisch Türkisch wörterbuch
cadence: uyum
cadence: ritim
cadence: (özellikle şiir okurken) sesin alçalıp yükselmesi
cadence: {i} tempo
cadence: {i} kadans
cadence: (Askeri) YÜRÜYÜŞ VEZNİ VE KARARI: Yürüyüşte kullanılan belirli adım uzunluğu ve bir dakikada atılan adım adedi. Bunu, yürüyüş hızı demek olan (rate of march) terimi ile karıştırmamak gerekir
cadence: {i} ses uyumu
cadence: perdenin derece derece inmesi
cadence: {i} ahenk
cadence: {i} ritm
cadence: {i} sesin alçalması
cadence: {i} müz. perdenin derece derece inmesi, nağmenin sonu, kadans
cadence: {i} sesin yavaşlaması
cadence: cadenced derece derece inen
cadence: nagmenin sonu
cadence: ahenkli

Deutsch - Englisch

Definition von tonfall im Deutsch Englisch wörterbuch: cadence; intonation; inflection; tone of voice; tone
An ihrem Tonfall erkannte ich, dass Kim enttäuscht war.: I could tell from her tone of voice that Kim was disappointed
Er bemühte sich um einen versöhnlichen Tonfall.: He tried to sound conciliatory
forschend (Gesichtsausdruck, Tonfall): interrogative
forschend (Gesichtsausdruck, Tonfall): enquiring
forschend (Gesichtsausdruck, Tonfall): inquisitive
forschend (Gesichtsausdruck, Tonfall): interrogatory
forschend (Gesichtsausdruck, Tonfall): questioning
in eindringlichem Tonfall: in an urgent tone
singender Tonfall: lilt

tonfall

Resimler

Historie

Favoriten