Adının baş harflerini beyaz bir mendilin üzerine işledi.
- She embroidered her initials on a white handkerchief.
O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
- I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
Onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
- After the initial shock of hearing of her grandfather's death, the girl started to cry.
Benim ilk varsayımım doğruydu.
- My initial assumption was correct.
Başlangıçta at etini beğenmedi.
- She didn't like horsemeat, initially.
Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.
- The couple carved their initials in an oak tree.
Başlangıçta at etini beğenmedi.
- She didn't like horsemeat, initially.
Dan o onun bir kaza olduğunu söylediğinde başlangıçta Linda'ya inanmıştı.
- Dan initially believed Linda when she said that it was an accident.
Please initial each page and sign the contract in full at the bottom.