Bir kuş olsam, sana uçabilirim.
- If I were a bird, I would have been able to fly to you.
Sana hikayeyi kim anlattı?
- Who told the story to you?
Bu öğleden sonra ikide görüşürüz.
- See you at two this afternoon.
Hafta sonunda görüşürüz.
- See you on the weekend.
Şimdilik hoşça kal, sonra görüşürüz.
- So long, see you later.
Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım.
- I will write to you as soon as I can.
Ne yapılacağı size kalmış.
- What to do is up to you.
Daha sonra görüşürüz sanırım.
- I guess I'll see you later.
Peki, daha sonra görüşürüz.
- Well, I'll see you later.
... [ Applause ] >>Mike Cleron: So as you can see, you can ...
... But like everything in All Access, anything you see you ...