Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.
 - On hearing the whistle, they started at full speed.
Gemi keskin bir düdükle limandan ayrıldı.
 - With a piercing whistle, the ship sailed from the port.
Polis arabanın durması için düdük çaldı.
 - The policeman whistled for the car to stop.
O köpeği için ıslık çaldı.
 - He whistled for his dog.
Birinin ıslık çaldığını duydum.
 - I heard someone whistle.
A bullet whistled past.