to make certain

listen to the pronunciation of to make certain
Englisch - Türkisch
emin olmak

Tom'un onu yapmayacağından emin olmak bizim işimiz. - It's our job to make certain Tom doesn't do that.

Konserin saat kaçta başladığını Tom'un bildiğinden emin olmak zorundayım. - I have to make certain Tom knows what time the concert starts.

(deyim,Teknik) temin etmek
kesinleştir
garantiye almak
to certain
yekinmek
Englisch - Englisch
Ensure
certify, validate, check out