Jack bizim için yemek pişirmekle meşgul.
- Jack is busy cooking for us.
Tuz, yemek pişirmek için gereklidir.
- Salt is necessary for cooking.
Tom'un canı yemek pişirmek istemiyor.
- Tom doesn't feel like cooking.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- Mother is busy cooking the dinner.
Aşçılığını özleyeceğim.
- I'll miss your cooking.
Babamın iyi bir aşçı olmasından gurur duyuyorum.
- I'm proud of my father being a good cook.
O, yemek yapmak zorunda olduğu için her sabah erken kalkar.
- Every morning she gets up early because she has to cook.
Ben yemek yapmaktan ve okumaktan hoşlanırım.
- I like cooking and reading.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- My mother is busy cooking dinner.
Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?