Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
 - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Piller için ekstra ücret ödemeniz gerekir.
 - You need to pay extra for the batteries.
Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
 - I'll pay the money for your lunch today.
Onun için ne kadar ödedin?
 - How much did you pay for him?
Maaş altı kişilik bir aile için yeterli değildir.
 - The pay is not adequate for a family of six.
Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
 - Recently, they have not been giving her her paycheck on time.
Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
 - Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
Ben bir kredi kartı ile ödemek istiyorum.
 - I would like to pay with a credit card.
Bir otel odasına dünya kadar para vermek istemiyorum.
 - I don't want to pay through the nose for a hotel room.
Özgürlük için bedel ödenmeli.
 - One must pay for freedom.
Aşk için ödediğimiz bedel bu.
 - It's the price we pay for love.
Onun ödemesi gerektiğini iddia ettim.
 - I demanded that he should pay.
Ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.
 - He left the restaurant without paying.