Ben iyi bir yön duyusuna sahibim, bu yüzden kaybolmam.
 - I have a good sense of direction, so I don't get lost.
Kasvetli bir manzara, her yöne millerce yayıldı.
 - A dreary landscape spread out for miles in all directions.
İlaç alırken şişe üzerindeki yönergeleri dikkatle izleyin.
 - When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.
 - The forest fire began to spread in all directions.
Ordu yanlış yönde ilerliyordu.
 - The army was advancing in the wrong direction.
İlaç içerken şişe üzerindeki talimatlara dikkatlice uyun.
 - When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
Aşağıdaki talimatlarda çok iyi değilim.
 - I'm not so great at following directions.
İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
 - According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.