Türkisch - Englisch
Definition von taktikler im Türkisch Englisch wörterbuch
- taktik
- {i} tip
- taktik
- tactics
He did not believe that I understood his tactics.
-O onun taktiklerini anladığıma inanmadı.
Sami knows all the sales tactics.
-Sami tüm satış taktiklerini biliyor.
- taktik
- {i} strategy
- taktik
- ploy
- taktik
- tactic
An aircraft carrier can only be destroyed with a tactical nuclear weapon.
-Bir uçak gemisi ancak bir taktik nükleer silahla yok edilebilir.
We were forced to change our tactics.
-Taktiklerimizi değiştirmek zorunda kaldık.
- taktik
- tactically
- Hava Kuvvetleri taktikler, teknikler ve usulleri; hava kuvvetleri teknik eğitim
- (Askeri) Air Force tactics, techniques, and procedures; Air Force technical training publication
- kısa ton; kısa araç; özel taktikler; taarruz timi
- (Askeri) short ton; small tug; special tactics; strike team
- müşterek taktikler, teknikler ve prosedürler
- (Askeri) joint tactics, techniques, and procedures
- taktik
- tactical
A tactical retreat is sometimes interpreted as cowardice.
-Bazen taktiksel bir geri çekilme, korkaklık olarak yorumlanır.
An aircraft carrier can only be destroyed with a tactical nuclear weapon.
-Bir uçak gemisi ancak bir taktik nükleer silahla yok edilebilir.
- taktik
- tactics " tabiye; tactical
- taktik
- (Askeriye) tactics
- taktik
- tactic, maneuver; stratagem
- taktik
- diversionary
- özel silah ve taktikler
- (Askeri) special weapons and tactics
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von taktikler im Türkisch Türkisch wörterbuch
- TAKTİK
- (Osmanlı Dönemi) Mc: Bir işte muvaffakiyet için lüzum eden yolları kullanma
- TAKTİK
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Asker kuvvetlerini harb meydanlarında düşmanı şaşırtarak kullanma. Bu işi tedkik eden ilim
- Taktik
- tabiye
- taktik
- Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı. İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü: "Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu."- T. Buğra
- taktik
- Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı, tabiye
- taktik
- İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü
Relevante Übersetzungen
taktikler
Silbentrennung
tak·tik·lerResimler
Historie
Favoriten