taking one's time, slowly and carefully

listen to the pronunciation of taking one's time, slowly and carefully
Englisch - Türkisch

Definition von taking one's time, slowly and carefully im Englisch Türkisch wörterbuch

deliberately
kasten

Tom Mary'nin kendisinden kasten kaçındığını fark etti. - Tom realized Mary was deliberately avoiding him.

O, camı kasten kırdı. - He deliberately broke the glass.

deliberately
kasıtlı olarak

Polise göre yangın kasıtlı olarak çıkarıldı. - Police think the fire was deliberately lit.

O, kasıtlı olarak bir çatışmayı provoke etmeye devam etti. - He deliberately kept on provoking a confrontation.

deliberately
kasti olarak
deliberately
mahsus
deliberately
inadına
deliberately
bile bile
deliberately
tasarlayarak
deliberately
kasıtlı/temkinli şekilde
Englisch - Englisch
deliberately

After being called upon, he strode deliberately up to the blackboard.

Taking ones time, slowly and carefully
deliberately