Englisch - Türkisch
Definition von stressy im Englisch Türkisch wörterbuch
- stressful
- {s} stresli
Bu gerçekten stresli.
-It's really stressful.
O çok stresli bir meslek.
-It's a very stressful job.
- stressed
- vurgulanan
- stressed
- gerilmiş
- stressed
- vurgulanmış
- stressed
- {f} vurgula
Vladimir Putin vurguladı, ancak bugün başka bir durumdur.
-However, stressed Vladimir Putin, today is another situation.
Ben konuyu vurguladım.
-I stressed the point.
- stressed
- vurgulu
Esperanto'da sondan bir önceki hece vurguludur.
-In Esperanto, the penultimate syllable is stressed.
- stressed
- vurgula(mak)
- stressed
- vurgula
- stressful
- {s} gergin