The people hailed the victory.
- İnsanlar zaferi selamladılar.
The president saluted the public.
- Devlet başkanı halkı selamladı.
I don't salute your flag.
- Bayrağınızı selamlamam.
Greetings from Cornwall!
- Cornwall'dan selamlar!
We exchanged greetings.
- Birbirimizi selamladık.
We exchanged greetings.
- Birbirimizi selamladık.
Jessie shook Joseph's hand and greeted him with affection.
- Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.