Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.
 - Death is an integral part of life.
Müzik, hayatımın önemli bir parçasıdır.
 - Music is an important part of my life.
İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
 - I visited many parts of England.
Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi.
 - In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.
Her iki taraf savaşa karşı çıktı.
 - Both parties opposed war.
Parti Mac tarafından organize edildi.
 - The party was organized by Mac.
Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
 - This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.
Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
 - Tom admitted that it was partially his fault.
Yarın partiye gelecekmisin?
 - Will you come to the party tomorrow?
Yarın akşam bir partimiz var.
 - We have a party tomorrow evening.
Topluma yardımcı olmak için görevimi yapmaya çalışıyorum.
 - I try to do my part to help the community.
Görevimi yapmayı planlıyorum.
 - I plan on doing my part.
Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
 - What is the hard part of learning Japanese?
Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
 - I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
Tom parti için üç yüz dolarlık bütçe ayırdı.
 - Tom budgeted three hundred dollars for the party.
Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir.
 - These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.
O, evinden ayrılmak istemedi.
 - He didn't want to part with his house.
Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
 - No one was in a hurry to leave the party.