sala'

listen to the pronunciation of sala'
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Kellik. Baş tepesinin saçı dökülüp açık olması
SALÂ
(Osmanlı Dönemi) Namaza davet için çağırmak. Minarede okunan salavat, dua. Kelimenin aslı "Essalât" veya "Salât" dır
sala
Balkon
sala
Bayram ve cuma namazlarından önce veya bir kimsenin öldüğünü haber vermek amacıyla Hz. Muhammed için okunan dua
sala
Mevlevilerde, canları mukabeleye, namaza, yemeğe çağırma
sala
çin'in Kuzey Batısındaki, Quinghai eyaletinde yaşayan etnik bir grup
sala
Cenaze namazı kılmak için veya bayram ve Cuma namazına cemaati çağırmak için minarelerde okunan dua, çağrı ezanı
Italienisch - Türkisch

Definition von sala' im Italienisch Türkisch wörterbuch

sala
salon
sala
büyük oda
Kurdisch - Türkisch

Definition von sala' im Kurdisch Türkisch wörterbuch

sala teze
yeni yıl
Englisch - Englisch

Definition von sala' im Englisch Englisch wörterbuch

sala
Or Salavana, the grove of sal(teak) trees near Kusinagara, the place of the Buddha's death
sala
Cinda at end of 19th century involved in dealings with Germans
sala
music, a song, (verb) to sing, to play music, to make music
Türkisch - Englisch

Definition von sala' im Türkisch Englisch wörterbuch

sala binmek
raft
sala vermek/okumak
to recite the sala