rectangular traveling bag, valise

listen to the pronunciation of rectangular traveling bag, valise
Englisch - Türkisch

Definition von rectangular traveling bag, valise im Englisch Türkisch wörterbuch

suitcase
{i} bavul

O bavul onlarınki değil. - That suitcase isn't theirs.

Dün bavulumu bagaj odasına koydum ama şimdi kayıp gibi görünüyor. - I put my suitcase in the baggage room yesterday, but now it seems to be missing.

suitcase
valiz bavul
suitcase
valiz

Tom valizini yeniden topladı. - Tom repacked his suitcase.

Mary Tom'dan valizini taşımasını istedi. - Mary asked Tom to carry her suitcase.

suitcase
{i} çanta

Biletimi alırken çantama göz kulak ol. - Keep an eye on my suitcase while I buy my ticket.

Çantanızda neyiniz olduğuna bir bakalım. - Let's see what you've got in your suitcase.

Englisch - Englisch
{i} suitcase