O, herkesin içinde benimle alay etti.
- He made fun of me in public.
Bay Kaifu herkesin içinde konuşmalar yapmaya alışkındır.
- Mr. Kaifu is used to making speeches in public.
Herkesin önünde küfretmeyin.
- Don't swear in public.
Herkesin önünde böyle şeyler söylememelisin.
- You ought not to say such things in public.
Bir kadına alenen yardım etme. Şüpheli görüneceksin.
- Don't help a woman in public. You'll look suspicious.