präservativ

listen to the pronunciation of präservativ
Deutsch - Türkisch
{prezervs, ti: f} s prezervatif, kaput
prezervatif
Englisch - Türkisch

Definition von präservativ im Englisch Türkisch wörterbuch

rubber
kauçuk

Araba lastikleri sentetik kauçuktan yapılır. - Tires are made from synthetic rubber.

Senin şekerli çöreklerinin kauçuk kıvamına sahip olduğunu söylediğim için üzgünüm. - I'm sorry to say that your madeleines have the consistency of rubber.

condom
kaput
rubber
üç oyundan ikisini kazanma
rubber
berabere kalınca kazananı belirlemek için oynanan oyun
rubber
kaput
rubber
lastik ayakkabı
condom
{i} prezervatif

Prezervatifin var mı? - Do you have a condom?

Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu. - While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.

rubber
{i} prezervatif

Üzgünüm, bir prezervatif olmadan onu yapmayacağım. - Sorry, I won't do it without a rubber.

rubber
{i} perdah taşı
rubber
{i} ovma bezi
rubber
{i} sürtünen parça [müh.]
rubber
berabere kalınca kazananı belirlemek için oy
rubber
{i} temizlik bezi
rubber
{i} silgi

Silgini kısa süreliğine ödünç alabilir miyim? - Can I borrow your rubber for a moment?

Kalemliğimde bir silgim var. - In my pencil case, I have a rubber.

rubber
kau

Birkaç hafta sonra, doktorlar Cleveland'a sert kauçuktan yeni bir çene çıkışı yaptı. - After a few weeks, doctors made Cleveland a new jaw out of hard rubber.

Sentetik kauçuğa allerjim var. - I'm allergic to synthetic rubber.

Deutsch - Englisch
French letter (dated)
condom
rubber