She wrung the juice from a lot of oranges.
- Birçok portakalın suyunu sıktı.
The woman eats an orange.
- Kadın bir portakal yiyor.
We have an orange tree.
- Bir portakal ağacımız var.
Lemons grow on lemon trees and oranges on orange trees.
- Limonlar limon ağaçlarında ve portakallar portakal ağaçlarında büyürler.