Canım dışarı yürüyüşe çıkmak istemiyor.
- Non ho voglia di uscire a fare una passeggiata.
Güneş batmadan önce sahilde bir yürüyüş yaptık.
- Subito prima che calasse il sole abbiamo fatto una passeggiata sulla spiaggia.
Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.
- Tom aveva voglia di uscire a fare una passeggiata.
Canım dışarı yürüyüşe çıkmak istemiyor.
- Non ho voglia di uscire a fare una passeggiata.