Their habitat is threatened by deforestation.
- Onların yetişme ortamı ormansızlaşma tarafından tehdit ediliyor.
Despite the efforts of environmentalists, the deforestation of the region continues.
- Çevrecilerin çabalarına rağmen bölgenin ormansızlaşması devam ediyor.
The rain fell soundlessly upon the jungle.
- Yağmur ormanın üzerine sessizce düştü.
Tom disappeared into the jungle.
- Tom ormanda kayboldu.
Our artificial island isn't very well forested yet.
- Bizim yapay adamız, henüz çok iyi ormanlık alan değil.
He lived alone in the forest.
- Ormanda yalnız başına yaşadı.
He takes pleasure from long walks in the woods.
- O, ormanda uzun yürüyüşlerden zevk alır.
They will go to the woods to pick mushrooms, weather permitting.
- Hava güzel olursa, onlar mantar toplamak için ormana gidecek.
Tom has a degree in forestry.
- Tom'un ormancılık alanında bir diploması var.
He has a degree in forestry.
- Onun ormancılıkta bir diploması vardır.