Yağmur yağdığını anladığımda şemsiyemi aldım.
- When I realized it was raining, I took my umbrella.
Bu kitabı okumak üç günümü aldı.
- It took me three days to read through this book.
Tüm oturma yerleri tutulmuş.
- All the seating areas are taken.
Affedersiniz, o koltuk alınmış mı?
- Pardon me, is that seat taken?
O büyük bir firma tarafından bir katib olarak alınmıştır.
- He was taken on by a large firm as a clerk.
... and then finding the courage to actually take action and to ...
... - NO NO, TAKE A DEEP BREATH. - I CAN'T BELIEVE THIS! ...