Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
 - We are eating breakfast indoors.
İçeride ayakkabı giyer misin?
 - Do you wear shoes indoors?
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
 - My grandparents didn't have indoor plumbing.
Tom kesinlikle kapalı yerlerde çok zaman harcıyor.
 - Tom certainly spends a lot of time indoors.
Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.
 - Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors.