Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.
 - I have to dry my hair, put on makeup and get dressed.
Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı.
 - Tom used old towels to dry the dog.
Kurutmak için giysilerini dışarıya as!
 - Hang your clothes out to dry!
Tom havluyu sıktı ve kurutmak için onu astı.
 - Tom wrung out the towel and hung it up to dry.
Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.
 - Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı.
 - Tom used old towels to dry the dog.
Onun mizah duygusu çok yavan.
 - His humor is very dry.
Bu çok yavan bir açıklama.
 - That's a very dry explanation.
Bir saç kurutma makinesi getirdin mi?
 - Did you bring a hair dryer?
Tişörtünü kurutacağım.
 - I will dry your T-shirt.
Aslında bir pınar vardı, ama kurumuştu.
 - There was a spring indeed, but it was dry.