not-excusable

listen to the pronunciation of not-excusable
Englisch - Türkisch

Definition von not-excusable im Englisch Türkisch wörterbuch

unforgivable
{s} bağışlanamaz

Yaptığım bağışlanamaz. - What I've done is unforgivable.

Bağışlanamaz bir şey yaptım. - I've done something unforgivable.

unforgivable
{s} affedilmez

Yaptığın şey affedilmez. - What you're doing is unforgivable.

O affedilmez bir hataydı. - That was an unforgivable error.

inexcusable
hoşgörülemez
inexcusable
bağişlanamaz
inexcusable
affedilemez
inexcusable
{s} bağışlanamaz
inexcusable
{s} affedilmez

Bu düzensizlik affedilmez. - This disorderliness is inexcusable.

Tom'un davranışı affedilmez. - Tom's behavior was inexcusable.

inexcusable
inexcusablyaffedilemez surette
inexcusable
mazeret kabul etmez
inexcusable
{s} mazur görülemez
Englisch - Englisch
inexcusable
unforgivable