Şimdi başka sorulara cevap vermeyeceğim.
- I won't answer any more questions right now.
Mutlu olmak ve başka soru sormamak en iyisi olur.
- To be happy and not ask any more questions would be best.
Ben onu onun beni sevdiğinden daha çok sevmiyorum.
- I don't like him any more than he likes me.
Ben pizzayı spagettiyi sevdiğimden daha çok sevmiyorum.
- I don't like pizza any more than I like spaghetti.
Ben artık sigara içmiyorum.
- I don’t smoke any more.
Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
- Mary decided never to see him any more.
Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.
- I didn't want to spend any more time trying to convince Tom to study French.
Tom'un daha fazla sabuna ihtiyacı yok. Mary ona bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.
- Tom doesn't need any more soap. Mary gave him enough to last a lifetime.
Eğer yanımda olsan başka bir şeye ihtiyacım olmaz.
- If you are by my side, I don't need anything else.
Tom başka bir şey yapamayacak kadar yorgun olduğunu söyledi.
- Tom said he was just too tired to do anything else.